Alerjinus: Temmuz 2014

alerjinusdanhayatınrenkleri

Yazın en havalısı, son trendi; Kavanoz Bardaklar!

22:43

alerjinusdantarifler

Sizde mercimekli köfteye HAYIR diyemeyenlerden misiniz?

12:01

alerjinusdanhamilelikvebebek

Bebekler Açlığa Dayanamaz!

04:45

Ramazan yardımlarınızdan birini bu sene de bebekler için yapmak istemez misiniz? İşte fırsat! 5 TL'lik yardımla ufacık damlalardan göller oluşturmak elimizde...

Açlık Nedir?

Açlık, bir kişinin sağlıkli bir yaşam sürmesi için ihtiyacı olan günlük 2100 kalori değerindeki besinleri haftalarca veya aylarca almadan yaşamak zorunda kalmasıdır. bu durumdaki bir insan vücudu enerji ihtiyacını azaltmak için zorunlu olarak fiziksel ve zihinsel faaliyetlerde kısıntı yapma yoluna gitmektedir. Bunun sonucu olarak da çalışma gücünün azalması, çocuklarda öğrenme kapasitesinin düşmesi, pek çok şeye karşı isteksizlik ve ilgisizlik, bağışıklık sisteminde zayıflama ve her türlü hastalığa daha kolay yakalanma gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

YERYÜZÜNDEKİ HER 8 KİŞİDEN BİRİSİ AÇ

Uluslararası bir kuruluş olan gida ve tarim örgütünün (gtö) son istatistiklerine göre dünyada halen 842 milyon açlık çeken insan var ve bunların %98’i gelişmekte olan ülkelerdedir.

Açlık çeken insanların:

• 553 milyonu asya ve pasifikte,

• 227 milyonu afrika’da,

• 47 milyonu Latin Amerika ve Karayipler’de,

• 16 milyonu gelişmiş ülkelerdedir.

Açlık çekenlerin 4’te 3ü kırsal alanlarda, ağırlıklı olarak afrika ve asya ülkelerinin köylerinde yaşamaktadırlar. Besin kaynağı olarak büyük çoğunlukla tarıma bağlı olan bu nüfusun geçimini sağlaması için başkaca bir gelir kaynağı da bulunmamaktadır.

Dünyadaki açlık çeken insanların yaklaşık yarısını sel, erozyon ve kuraklık gibi doğal afetlere karşı riskli olan arazilerde yaşam mücadelesi veren küçük arazi sahibi çiftçiler, %20sini toprak sahibi olmayan çiftçiler ve yaklaşık %10’unu geçimini çobanlık, balıkçılık ya da orman kaynaklarından sağlayan insanlar oluşturmaktadır. Kalan %20si ise gelişmekte olan ülkelerdeki büyük kentlerin etrafindaki gecekondularda yaşamaktadır.

Açlık ve kötü beslenme yönünden en çok risk altında olanlar çocuklar ve annelerdir. gelişmekte olan ülkelerdeki yaklaşık 146 milyon çocuk –akut ve kronik açlık sonucu- normalin altında ağırlığa sahiptir.

Her yıl 7 milyon çocuk beş yaşına varmadan ölmektedir ve bu ölümlerin üçte birinden açlık ya da kötü beslenme sorumludur.

Annelerdeki gebelik öncesi ve esnasındaki açlık ya da yetersiz beslenme nedeniyle her yıl 17 milyon kadar çocuk, normalin altında kilo ile doğmakta, bu da yaşama şanslarını azaltmaktadır.

Kadınlar ailelerin ve toplumların öncelikli besin üreticileri olmalarına rağmen, geleneksel sosyal yapı ve kültürel özellikler nedeniyle açlık ve yoksulluktan erkeklerden daha fazla etkilenmektedirler.

Gelişmekte olan ülkelerdeki gebe kadınların yaklaşık %50’si demir eksikliği çekmekte, demir eksikliği yıllık olarak 315.000 kadının doğum esnasında kanamadan ölmesine neden olmaktadir. oysa kadınların, özellikle gebe ve emziren annelerin herkesten çok besine ve dengeli beslenmeye ihtiyacı vardır.